Rahmet ve mağfiretle kuşatılmış bir mevsimin daha sonuna kavuştuk. Elhamdülillah.
Geride bıraktığımız feyiz ve bereket dolu şu oruçlu günlerimiz gibi Ramazan Bayramına da aynı olgunluk ve inançla kavuşmayı ve bayramı layıkıyla idrak etmeyi Rabbim cümlemize nasip eylesin.
Kur’an ayında gönüllerimiz Allah’ın rahmetiyle yumuşarken, gözlerimiz onun iştirakiyle yaşardı.
Ellerimiz göğe doğru açıldı, dualarımız tüm kardeşlerimiz, memleketimiz ve milletimiz için yapıldı.
Günahlarımızın affı için dillerimizden dökülen istiğfarlar, Sevgili Peygamberimize muhabbetten hasıl olan salâvatlar, okunan Kur’an-ı Azimüş-Şan hayatımızı ömrümüzün en güzel noktasına taşıdı.
Pandemi yasakları sonrası camilerimizin kadın, erkek ve çocuklar tarafından tıklım tıklım dolması, manevi hayata susamış gönüllerimizin tatmin olma arayışlarıdır.
Müminlerin birbirlerine selam vererek kucaklaşmaları kardeşliğin özlemidir.
Hayatımıza İman, İslam ve Ahlak penceresinden baktığımız da huzur ve mutluluğun kalplerimize kadar tesirini bu mübarek ayda anlamak mümkündür.
İslam dünyasındaki kısmi huzursuzluklardan her mümin gibi bizimde huzursuzluk hissetmemiz “Mümin, Müminin Kardeşidir” duyarlılığı ile hareket etmemizden kaynaklanır.
Dünyanın dört bir yanında zulme maruz kalmış mümin kardeşimizin unutulmamasını sağlayan heyecanımızı korumalı ve dualarımıza onları da ortak etmeliyiz.
Ramazan ayında kazanımlarımızın devam etmesi inancını ve heyecanını her müminin sürdürmesi gerekmektedir.
Birey, aile ve toplumsal olarak hayatımızın bu kazanımlarla güzelleştirilmesi müminlerin en güzel temennisi olmalıdır.
Bayramın bu manevi kazanımlar ışığında sevinç, ziyaret ve dua ile kutlanması gerekmektedir.
Bir tatil şuuruyla geçirilen bayramlar Ramazanın kazanımlarına halel getirebilmektedir.
Çocukların, yaşlıların, hastaların, kimsesiz ve yoksulların sevindirilmesi, anne, baba ve aile büyüklerinin, ilim adamlarının ziyaret edilmesi ve dualarının alınması rızkın bolluğuna, huzurla yaşamaya vesile olacağı düşünüldüğünde bayramların vazgeçilmezidir.
Bayramlarımız toplumun her kademesindeki insanlarımızı aynı sevgi potasında kardeş olduklarını hissettirmek suretiyle Allah’ın rızasını kazanmak olmalıdır.
Bayramlarımız sevmenin, sevindirmenin, affetmenin, rahmet ve mağfiret talep etmenin, dua etmenin, küsleri barıştırmanın, dua almanın zamanları olmalıdır.
Ramazan ayı böyle kazanımlar için zemin, taban, Bayramı ise tavan olarak değerlendirmelidir.
Bir gönüle girebilmek, bir duayı alabilmek, yaradılışta ve dinde kardeş olan insanoğlunun bayramları vesile kabul ederek değerlendirmesi gerekmektedir.
Bu vesileyle Ramazan Bayramının Çorumlu hemşerilerime, milletimize, ülkemize, bütün İslam âlemine hayırlar getirmesini ve huzuruna vesile olmasını Cenab-ı Haktan niyaz ederim.
Ramazan Bayramınız mübarek olsun.